Doğu Akdeniz’de yumuşama emareleri değişik şekilde yorumlanıyor. Acaba Yunanistan’la kurulan masa Türkiye’nin dik duruşu sayesinde mi mümkün oldu, yoksa bir mizansen ortaya atarak Yunanistan’la bizi muhatap kılmaya mı mecbur ettiler? Ufuktaki Doğu Akdeniz Konferansı Türkiye için aslında bir tuzak mı? Zaten hakkımız olanı Yunanistan’ı üzerimize salarak tartışmalı hale mi getiriyorlar?

***

Yani GKRY Akdeniz’in ortasında durur, Meis dahil silahlandırılırken Yunanistan’ın tahriklerini ve bu ülkenin fiili girişimlerini yok mu sayacaktı Türkiye? Türkiye’yi kıyılarına kapatma ve Doğu Akdeniz’deki haklarından mahrum etme amacını gerçekleştirmek için Fransa’nın Yunanistan’ı ileri sürdüğü doğru ama çoktan neredeyse bir savaş sebebine dönüşmüş bir meselede, Türkiye bu mücadeleleri vermeden hakkını savunabilir miydi?

***

Hayat keşke bu kadar basit olsaydı. Oysa hele günümüzde devletler arası ilişkiler çok daha karmaşık ve ittifaklar çatırdamış durumda. Nasıl ki Ortadoğu petrollerine sömürgeciler üşüştüyse, Doğu Akdeniz kaynaklarına da üşüşecekler, bunun için hem Türkiye’yi geriletmeye, hem de birbirlerine çalım atmaya çalışacaklardır.

***

Bu işlerin tek yolu, kolay yolu, kestirme yolu yok. Mücadeleyi her alanda eksiksiz vermek gerekiyor. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hakları somut kurallara, hukuk kaidelerine dayanıyor. Ama bunları destekleyen güçlü bir devlet, güçlü bir yönetim ve güçlü bir silahlı kuvvetlerimiz var. Kararlı siyasi irade ile başarıya ulaşmak son derece olası.