Adem Yavuz Arslan / Bugün
Ankara'da senaryo bitmez. Siyaset mühendisleri her daim fazla mesai yapmaya hazırdır. Bazı siyasi figürler de Terminatör gibidir. 'Tamam artık sahneden çekildi' derken herhangi bir yerden 'ben geldim' der.
Son yılların kadim tartışma konusu 'Merkez Sağ'da birlik' ya da 'güçlü merkez partisi' için her daim çalışmalar yapıldı. Fakat bütün matematik hesapları başarısız oldu. Halk hiçbirine itibar etmedi.
Bugünlerde 'sağda birlik' yeniden ısıtılıyor. Daha önce DP çatısı altında DYP-ANAP birleşmesi planlanmıştı ama tutmadı. Gerçi Ergenekon klasörleri yayınlandıktan sonra bunun bir proje olduğu da ortaya çıktı.
Ancak önceki gün yeni bir aşamaya geçildi. 76 yaşında olmasına rağmen ' siyasette gençlere ihtiyaç var' diyerek kolları sıvayan Hüsamettin Cindoruk DP'de başkanlığa aday.
Kulislerde Cindoruk ismi geçmeye başlayınca 'Bu proje tutmaz' yorumları yapılmıştı ama bu hareketin 'tekil bir girişim' olmadığı yönünde işaretler var.
Kulislere göre Demirel'in koordinatörlüğünde yeni bir 'siyasi merkez' çalışması var. İçine parti kuracağı söylenen Abdullatif Şener'i ve Mesut Yılmaz'ı da alacak olan yeni 'merkez' e soldan da bazı isimler dahil edilecek. Projeye göre emanetçi başkan Cindoruk 8 ay sonra da görevi devredecek. Hedef 2011 seçimlerinde meclise girmek. Uzun vadede ise 4 yıl sonrası işaret ediliyor, rezervde bekletilen 'ismi yıpranmamış- sempatik bir isim' sahaya sürülecek.
Demirel bu süreçte aktif olarak sahada. Hatta mevcut DP yöneticilerini bile arayıp kulis yapıyor.Çok sayıda isme şahsen gittiği de konuşuluyor. Fakat Cindoruk'un işi hiç kolay değil çünkü 'Ergenekoncu-Darbeci imajı' üzerine yapıştı. Tabanda ciddi tepki var. Ama partiyi yakından tanıyanlar delegenin 'Demirel hastalığı'na da dikkat çekiyor. Bu denklemde Çiller de henüz topa girmedi.
Peki Süleyman Soylu ne yapacak? Aslında Soylu'ya kalın bir paragraf açmak gerek. Farklı bir portre çizdi Soylu. Siyasette özlenen adımlar attı da denebilir. Türkiye'yi baştan başa dolaşıp 'sivil ve demokrat' bir anlayışı anlattı. Kendi deyimiyle 'sahte demokratları' partide tutmadı. Kaybederse çekileceğini söyleyerek de örnek bir adım attı.
Soylu, mevcut çekişmeyi iki yıldır gördüğünü ve gelinen noktanın ' yüzleşme fırsatı' olduğunu anlatıyor. Kongre'de tarihi bir konuşma yapacağını da söylüyor. Aday olup olmayacağı konusunda ketum ama edindiğim izlenip 'aday olup mücadele edeceği' yönünde.
DP özelinde Türk siyaseti önümüzdeki günlerde ilginç gelişmelere gebe. 'Millet odaklı-sivil bir siyaset' diyen Soylu mu yoksa '28 Şubat ve 367 kararlarındaki tavrıyla tepki çeken Cindoruk mu ipi göğüsleyecek?