Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde devlet protokolü ile iftar sofrasında bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedeflerinin önümüzdeki dönemde Türkiye’yi 2 kat daha büyütmek olduğunu, bunun için hem maliye hem de para politikalarında hedeflere uygun bir disiplin, istikrar ve dirayetle hareket ederek ulaşılacağını söyledi.
“Dersimize iyi çalışıyoruz”
Türkiye yeni bir seçim ile birlikte yeni bir yönetimi sistemine geçmenin arifesinde olduğunu belirten Erdoğan, “Hedefimiz önümüzdeki dönemde ülkemizi yasaması ile yürütmesi ile yargısı ile her alanda daha da ileriye götürmektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ülkemizin 200 yılı bulan yönetim sistemi arayışlarının zirvesidir. 1920’de açılan TBMM ve cumhuriyetimizin kuruluşu milli iradenin en büyük şahlanışıydı. Tek parti devrini ise demokratik bir dönem olarak zaten göremeyiz. Çünkü ortada milletimizin hür iradesi ile yaptığı bir tercih yoktu. 1950 yılında geçtiğimiz çok partili siyasi hayatımızda maalesef şöyle belirle dönemler hariç sürekli bir istikrarsızlık hali yaşadık. Türkiye’nin elde ettiği hemen tüm kazanımlar nisbi istikrar dönemlerinde elde edilmiştir. Buna karşılık darbeler ile 1970 ve 190’lı yıllar gibi kaos dönemlerinde çok büyük bedeller ödedik. 2007 yılında yaşanan cumhurbaşkanlığı seçimi krizi istikrar döneminde dahi sistemin nasıl tıkanabileceğini hepimize gösterdi. Yapılan anayasa değişikliğinin ardından 2014 yılında cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi ile yönetimin iki başlı yapısı artık iyice belirgin hale geldi. Cumhurbaşkanı ile hükümetin uyumu dahi sistemin bu karakterinden kaynaklanan sorunları çözmeye yetmedi. Bu arada 15 Temmuz darbe girişimi gibi bir büyük felaketle daha yüzleştik. Ülkemizde artık bitti sandığımız, ‘geri gelmez’ dediğimiz darbeci, vesayetçi sistemin fırsat bulduğunda hemen hortlayabileceğini bu darbe girişimi ile gördük” diye konuştu.
Anayasa değişikliğine göre yeni yönetim sisteminin tüm unsurları ile 24 Haziran seçimlerinin ardından yürürlüğe gireceğini belirten ve uyum yasaları konusunda Meclisin hükümete yetki verdiğini belirten Erdoğan, “Bu konudaki çalışma sürüyor. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yönetim mimarisi konusunda da bir süredir çalışmalarımızı yürütüyoruz, dersimize iyi çalışıyoruz. Bu düzenleme ile bakanların sayısından benzer işleri yapan kurumların birleştirilmesine ve personel statüsüne kadar pek çok yeniliği seçimin hemen ardından hayata geçireceğiz” şeklinde konuştu.
“Meclisi kanun çıkartma konusunda tek merci haline getiriyoruz”
Cumhuriyetin ve demokrasinin özünde güçler ayrılığı olduğunun altını çizen Erdoğan, “Meclis kanunları çıkartacak ve denetim görevlerini yapacak, hükümet bu kanunlara göre ülkeyi yönetecek, yargı da bu kanunlara göre adaletin tesisini sağlayacak. Peki, ülkemizde 24 Haziran’da sona erecek olan mevcut sistemde gerçekten işler böyle yürütülüyordu? Her şeyden önce Mecliste çoğunluğa sahip olmayan bir hükümetin kurulması, hadi kuruldu, çalışabilmesi mümkün değildi. Mecliste çoğunluğa sahip hükümet kanunları tasarıları vasıtasıyla hem yasamayı hem yürütmeyi kontrol ediyordu. Bu süreçte yargı konusunda dönem dönem değişen karaktere sahip olsa da genel hatlarıyla sıkıntılar yaşandığı hepimizin malumudur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Meclisi kanun çıkartma konusunda tek merci haline getiriyoruz. Birileri diyordu ya, ‘Meclis işlevsiz kalacak’ hiç alakası yok. Tek kanun yapma merci Meclistir, cumhurbaşkanının böyle bir yetkisi asla yok. Bütçe dışına Meclise kanun tasarı veya teklifi götürme hakkı olmayan cumhurbaşkanı, partisi çoğunlukta bile olsa yasama organı ile mesafesini korumak zorundadır. Yasama ile yürütmenin dengeye kavuştuğu bu ortamda yargının da tarafsız ve bağımsız şekilde çalışması daha kolay olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Milletimize güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye sözü veriyoruz”
"Tüm temsilcileri bugün aramızda olan bu üç erkin mensuplarından yeni yönetim sisteminin uygulamasına destek vermesini rica ediyorum” diyen Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi dünyanın ve bölgemizin içinden geçtiği büyük dönüşümden Türkiye’nin hedeflerine ulaşarak çıkmamı konusunda büyük bir imkan olduğunu belirtti. Erdoğan, “Gelin bu imkanı hep birlikte değerlendirelim istiyorum. Gelin Türkiye’yi 2023 hedeflerine hep birlikte ulaştıralım. Gelin çocuklarımıza 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri bir zemini hep birlikte kuralım. Bunun için biz 24 Haziran seçimlerinde milletimize güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye sözü veriyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminde tarihimizde ilk defa ‘ölsek de buradayız’ diyerek darbecilere direnen Meclisimizin yine tarihimizde ilk defa darbecilerin değil milletimizin yanında saf tutan yargımızın itibarını yükseltmek hepimizin boynunun borcudur. Türkiye gerek bulunduğu coğrafya gerek sahip olduğu kadim tarih gerekse temsil ettiği değerler itibariyle hep saldırıların hedefinde olmuştur. Son yıllarda ardı ardına yaşadığımız hadiselerin bir birinden bağımsız olmadığını herkes iyi biliyor. Her şeye rağmen ülkemizi bölgemizde yaşanan çalkantıların dışında tutmayı başarmış olmamız dahi çok önemlidir. Bununla kalmadık, bölgemizdeki kardeşlerimizin en büyük yardımcısı, destekçisi biz olduk. Türkiye’nin altında kalacağı sanılan sorunların bir süre sonra ülkemizin uluslararası alandaki en büyük gücü haline dönüşmesi hep birlikte ortaya koyduğumuz vakur duruşun eseridir. Üzerimize salınan terör örgütlerini birer birer hezimete uğratarak sadece güvenliğimizi sağlamakla kalmadık, aynı zamanda yeni imkanların da kapısını açtık. Türkiye kendisine yönelik tehditleri sınırları ötesinde karşılayabilecek diplomatik ve askeri kabiliyete sahip bir ülke haline geldi” dedi.
“Türkiye’nin yükselişini sabotajlarla da kesinlikle durduramayacaklar”
“Bugün Türkiye geleceğine dün olduğundan daha güvenle bakıyor. Terör meselesini ülkemizin gündeminden tamamen çıkartana kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” açıklamasında bulunan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ekonomide önem ve öncelik verdiğimiz alanlardan birisidir. Türkiye’yi geçtiğimiz 16 yılda 3,5 kat büyüterek kalkınma konusundaki kararlılığımızı göstermiştik. G-20’de 17. Ülke olmak rastgele bir olay değildi. Şimdi hedef 10’a girmek. Hedefimiz önümüzdeki dönemde ülkemizi 2 kat daha büyütmektir. Bunun için hem maliye hem de para politikalarında hedeflerimize uygun bir disiplin, istikrar ve dirayetle hareket ederek ulaşacağız. Ülkemizin önünün kesilmek istendiği her dönemde harekete geçirilen o kur silahını aldığımız ve alacağımız tedbirlerle etkisiz hale getirmekte kararlıyız. Terör örgütlerinin içeride ve dışarıda nice güçlerin engelleyemediği Türkiye’nin yükselişini ekonomi politikalarımızı hedef alan sabotajlarla da kesinlikle durduramayacaklar.”
“Çok daha kararlı bir şekilde gidecek ve sorunları da çözeceğiz”
Devlet yönetmek bir ekip işi olduğunu, ortak akıl istediğini söyleyen Erdoğan, “İnşallah bunu önümüzdeki günlerde ekranlarda da size göstermek istiyorum. Bu ekibin önemli unsurları olan sizlere önemli görevler düşüyor. Hepimizin bulunduğumuz görevlerin hakkını vererek çalıştığımızda bizim için kurulan tüm tuzakları tersine çevirmeyi sürdürebiliriz. İnşallah seçimlerin hemen ardından tüm bu meselelerin üzerine sizlerle birlikte çok daha kararlı bir şekilde gidecek ve sorunları da çözeceğiz” diye konuştu.