Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde toplanan ve 3 saat 15 dakika süren MGK sonrasında yapılan açıklamada, ülkenin güvenliğini yakından ilgilendiren önemli iç ve dış gelişmelerle, güvenlik güçlerince kamu düzeni ve güvenliğini, toplumun huzurunu, birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik girişimlere karşı alınan tedbirlerin çok yönlü ele alındığı kaydedildi.
Yurt içinde ve dışında başta FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı üstün başarıyla sürdürülen operasyonlara, aynı azim ve kararlılıkla devam edileceğinin ifade edildiği açıklamada, “Türkiye'ye yönelik tüm terör tehditleri ortadan kalkana kadar sürecek bu operasyonların, diplomasinin imkanlarıyla da desteklenerek, kısa ve orta vadede somut sonuçlara ulaştırılması için gereken adımların behemehal atılacağı belirtilmiştir" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, proje terör örgütlerine açık veya gizli destek veren, teröristleri korumak için her türlü bahaneyi üreten ülkelerin, terör örgütleri arasında ayrım yapmadan uluslararası hukuka uygun hareket etmeleri gerektiği vurgulandı.
Filistin'de yaşanan vahim hadiselerle, Kudüs'ün kutsiyetine ve statüsüne halel getiren son gelişmelerin etraflıca değerlendirildiği MGK sonrasında yapılan açıklamada, “Sadece insani ve hukuki haklarını arayan onlarca masum Filistinlinin hayatını yitirmesi ve binlercesinin yaralanmasıyla neticelenen katliam lanetlenmiş, başkenti Kudüs olan Filistin devletinin kurulması suretiyle iki devletli çözüme dayalı barış zeminini tahrip eden her türlü girişim şiddetle kınanmıştır. Türkiye'nin her zaman ve her alanda Filistin davasına sahip çıkmaya devam edeceği, bu desteğin önümüzdeki dönemde de Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere tüm uluslararası platformlarda sürdürüleceği teyit edilmiştir" denildi.
Açıklamada, Türkiye'nin daima barış ve istikrardan yana olduğuna işaret edilerek, Birleşmiş Milletler kararlarıyla uluslararası hukuk normları başta olmak üzere ikili anlaşmalara bağlı olduğu, bütün ülkelerin hak ve menfaatlerine saygı duyduğu belirtilirken, Türkiye'nin karada, denizde ve havada kendi hak ve menfaatlerinin korumadaki kararlılığının bir kez daha güçlü bir şekilde beyan edildi ve “Bu bağlamda Ege ve Doğu Akdeniz'deki kışkırtmalar karşısında Türkiye'nin uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan haklarını sonuna kadar kullanmakta tereddüt etmeyeceği vurgulanmıştır" ifadelerine yer verildi.
Suriye meselesine taraf olan ülkelerin, öncelikle barış ve huzurun sağlanması ile insani acılara son verilmesine yönelik sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiği ve Irak'taki gelişmelerin de yakından takip edildiğinin belirtildiği bildiride, 24 Haziran’da yapılacak seçimlere ilişkin ise, “24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi ile 27. Dönem milletvekili genel seçiminin huzur ve güven ortamında gerçekleştirilmesi için alınan tedbirler hakkında Kurula bilgi sunuldu" açıklamasında bulunuldu.