Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Türkiye’de yeni bir Anayasa için fırsatın kaçırıldığına ilişkin sözleri hukukçuları ikiye böldü. Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden fırsatın kaçırılmadığını ve değişiklikte AKP’nin “iyi niyetli” olması gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Ergun Özbudun, Gül’ün açıklamasını onaylarken, Prof. Dr. Mümtaz Soysal ise Gül’ün sözlerini “Cumhurbaşkanına yakışmayacak ifadeler” olarak değerlendirdi.
YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan da “Anayasal bir organa ilişkin Anayasa’daki değişikliklerde geniş tabanlı bir uzlaşmanın gerekliliğinden bahsediyoruz biz. Kutuplaşma tehlikesi olan bir toplumda da bunun denenmesi şarttır diye düşünüyoruz. Uzlaşma küçümsenmemelidir. Aksi halde kutuplaşmalar derinleşir” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Türkiye’de yeni bir Anayasa için fırsatın kaçırıldığına ilişkin sözleri hukukçuları ikiye böldü. Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden fırsatın kaçırılmadığını ve değişiklikte AKP’nin “iyi niyetli” olması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Ergun Özbudun, Gül’ün açıklamasını onaylarken, Prof. Dr. Mümtaz Soysal ise Gül’ün sözlerini “Cumhurbaşkanına yakışmayacak ifadeler” olarak değerlendirdi. YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan da “Anayasal bir organa ilişkin Anayasa’daki değişikliklerde geniş tabanlı bir uzlaşmanın gerekliliğinden bahsediyoruz biz. Kutuplaşma tehlikesi olan bir toplumda da bunun denenmesi şarttır diye düşünüyoruz. Uzlaşma küçümsenmemelidir. Aksi halde kutuplaşmalar derinleşir” dedi.
Hukukçular, Cumhurbaşkanı Gül’ün “Bu Meclis’e yeni bir Anayasa yapmak yakışırdı ama çeşitli sebeplerden dolayı bu fırsat kaçırıldı” ifadesini ANKA’ya değerlendirdi.
Ünlü hukukçular, Gül’ün sözlerini şöyle değerlendirdiler:
-ANAYASA MAHKEMESİ ESKİ BAŞKANI YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN: “Anayasa değişikliği en başta zorunluluk gerektiriyor. Ama bu değişikliği yapabilmek için önce iktidarın iyi niyetli öncülüğü gereklidir. Bu değişikliği iktidar ileriye götürmek yerine geriye götürmek istiyor. Fırsat kaçtı deniyor. Bence yanlış bir ifade. Ama parça parça değişiklikten söz ediliyor. Anayasa’yı tümden değiştirmekle, parça parça değiştirmenin arasındaki fırsat eşitsizliğini anlamadım. Ayrıca, burada muhalefetin tutumu da çok önemli.”
-PROF. DR. ERGUN ÖZBUDUN: "O an için kaçırıldı tabi. Bizim de söylediğimiz bir şey bu. Sayın Cumhurbaşkanı da ifade etmiş. Duyduğuma memnun oldum. 2007 seçimlerinden sonra arkasında yüzde 47 destek olan parti eğer kararlı bir şekilde bu projeyi ortaya koysaydı, büyük ihtimalle sonuca ulaşırdı. Herhalde Cumhurbaşkanımız bunu ifade etmek istedi. Bence çok doğru bir tespit. Birde şu var. Madem şuan ki konjektürde Anayasa’nın bütünüyle değiştiremiyoruz. En azından yani en acil konulara odaklanan kısmi bir değişiklik yapılmalıdır. Acil konulardan da kastım şunlar; siyasi parti yasaklarının hafifletilmesi, HSYK ve Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yapılandırılması, askeri yargı sivil yargı alanlarından tabi sivil yargıya ağırlık verilecek şekilde düzenlenmesi. Bunlar görebildiğim en acil konulardır.”
-PROF. DR. MÜMTAZ SOYSAL: “Mecliste şimdiye kadar bir çok fırsat doğdu. Cumhurbaşkanı Gül’ün bu görüşünü değerlendirmeye değer bulmuyorum. Cumhurbaşkanı olarak böyle konuşması çok yanlış.
Hangi partinin nasıl bir değişiklik istediğini biliyor tabi. ‘Fırsa kaçmıştır’ ifadesi yanlıştır. Meclis yerinde duruyor. Hangi fırsat nasıl kaçmış. Bu anlaşılır değil.”
-YARSAV BAŞKANI EMİNE ÜLKER TARHAN: “Anayasanın yapılması için uzlaşmanın yapılacağını düşünüyoruz. Açıklamalarınız var. Anayasal bir organa ilişkin yapılacak değişiklikler geniş tabanlı uzlaşma mümkündür.
Bu arayışlara girilmelidir. Anayasa bir organa ilişkin Anayasadaki değişikliklerde geni tabanlı bir uzlaşmanın gerekliliğinden bahsediyoruz biz. Kutuplaşma tehlikesi olan bir toplumda da bunun denenmesi şarttır diye düşünüyoruz. Uzlaşma küçümsenmemelidir. Aksi halde kutuplaşmalar derinleşir.
Anayasa’nın özüyle ilgili sorunlar halledilmeden parçacı değişimler asıl amaca ulaşmakta güçlükler arz eder. Asıl sorunları çözmeden olmaz. Örneğin yargı ile ilgili konuşursak, yargı ile yürütme arasındaki bağlantıyı çözmeden diğer kurumları direk bir değişim düşünürseniz bu bir çözüm olmaz. Anlamlı olmaz. Asıl bağlantıları kesmeden, bağımsızlığa engel olan maddeleri kaldırmadan parçacı çözümler çok anlamlı olmaz. Anayasa’daki özellikle yargıç bağımsızlığı ve yargı bağımsızlığının önündeki engeller kalkmalıdır.”