Valeria Gürsel, ailesinden aldığı at sevgisiyle 13 yaşında binicilik eğitimine başladığını ifade ederek, lisanslı bir binici olarak hem Rusya’da hem de Türkiye’de engelli atlamada dereceler kazandığını söyledi.
Eşi Hulusi Gürsel ile ilk atlarına iki yıl önce sahip olduklarını aktaran Gürsel, "İyi bir yarış sever olan eşim arada sırada altılı oynardı. Yarış izlemeye gittiğimiz bir gün bir atımızın olması gerektiğini söyledim. Benim iyi bir binici olduğumu ve atlardan anladığımı bildiği için kabul etti. Ben de o gün bugündür at yetiştiriciliğine başlamış oldum" dedi.
Hedef Moskova Koşusu
"Glukkoza, Smerç, Vendetta ve Magadan" isimlerinde dört safkan İngiliz atına sahip olduğunu belirten Gürsel, şunları kaydetti:
"Rusya’da doğduğum kent olan Magadan’ın ismini atlarından birine verdim. Taktığım isim ona çok uğurlu gelmiş olmalı ki birincilikler kazanıyor ve katıldığı her yarışta favoriler arasında gösteriliyor. Uzakta olsam da ülkemi çok seviyorum. Onun için de atlarıma binen jokeylerin formalarını Rusya’nın bayrağının renkleri olan kırmızı, beyaz ve mavi olarak seçtim. Daha yeni olmama rağmen at yetiştiriciliğini uzun yıllar yapmak ve atlarımdan biriyle Uluslararası Moskova Koşusu’nda Türkiye’yi temsil etmek istiyorum. Bu benim en büyük hayallerimden birisi."
Çocuk büyütür gibi atlara bakıyorum
YARIŞ atı yetiştiriciliğinin külfetli ve yorucu bir iş olmasına rağmen kazanılan başarıların bunları unutturduğunu ifade eden Gürsel, şöyle devam etti:
"Benim için işin zorluğu sadece atla ilgilenmek anlamında değil. Bir kadın, özellikle de yabancı bir kadın olarak erkeklerin çoğunlukta olduğu bu alanda ilk başlarda şaşkın bakışlarla karşılaştım. Zamanla başta seyislerim olmak üzere diğer at sahipleri ve yarış severler hipodromda ve ahırlarda benim varlığıma alıştı. Birçok kadın benim yaptıklarımı yapmak istiyor, ama korkuyor. Oysa biraz cesaret ederek işin bir yerinden başlasalar gerisi kendiliğinden gelecek. Çünkü hayvan sevgisinin kadını erkeği olmaz."
Kendisi dışında birkaç hemcinsinin at sahibi olduğunu, ama atlarla ilgilenmediklerini savunan Valeria Gürsel, kendisinin kağıt üzerinde at sahibi olmadığını, bir çocuk büyütür gibi atlarıyla ilgilendiğini ve vaktinin büyük çoğunluğunu atlarına ayırdığını söyledi.