Türkiye ile Çin arasında 3,6 milyar USD’lik yeni bir swap anlaşması imzalandığı duyuruldu. Çin ile zaten 2,4 milyar USD’lik bir swap anlaşmamız vardı. Böylece iki ülke arasındaki swap anlaşmasının tutarı toplamda 6 milyar USD’ye ulaştı.
Swap anlaşmasının temel fonksiyonu, brüt rezervleri rakamsal olarak artırıcı etkisi olacak. Swap olayına şöyle açıklık getirelim. Brüt rezervlere rakamsal katkısı var, evet, ancak swap aynı zamanda bir yükümlülüktür. Çin’in elinde TRY, bizim elimizde yuan olacağı için bunun geçerli bir para birimine çevrilmesi gerekir. İki ülke arasındaki para takası, vadesi geldiğinde bu sefer ters şekilde yapılacak. Yani aslına bakıldığında Çin swap anlaşması bilançoyu daha iyi gösterir, ama daha iyi yapmaz. Çin de bu tarz swap anlaşmalarını son yıllarda dış ticareti kolaylaştırmak adına yapmaktadır. Bu tarz swap anlaşmalarının yerel paralar üzerindeki ticaretin gelişmesine de katkıda bulunması beklenir.
Yuan, SDR sepetine dahil olsa bile liberalize olmuş bir para birimi değil. USD, EUR tarzı hard currency olarak sınıflandıramayız. Rezerv yeterliliğimize temkinli yaklaşmak durumundayız. Daha önceki aylarda da swap anlaşmaları konusunda; gelişmiş Batı ülkelerinden “hard currency” bazlı bir swap yapılamamış; Katar ve Çin alternatifleri değerlendirilmişti.
Bugün Biden ile Sn. Erdoğan arasında çok boyutlu ve stratejik önemi de yüksek bir görüşme yapılacak. Piyasa, çok yüksek oranda olumlu senaryoyu baz aldı ve fiyatlama davranışlarını da o şekilde gerçekleştirdi. S-400/F-35 sorunu, bölgesel gelişmeler, dış ticaret, NATO içerisindeki konumlanmamız ve müttefikliğimiz, ABD’nin Suriye ve Libya politikaları gibi konuların masaya yatırılması bekleniyor. ABD ile mevcut durumların en azından şimdi olduğundan daha olumsuz bir pozisyona doğru gitmemesi beklentisi, iyimserliğin ana nedeni. Kartlar oynanırken dengelerin korunması, diyaloğun devam ettirilmesi ve ana anlaşmazlık konularının ileride daha alt düzeyde temaslarla kademeli ilerletilmeye çalışılması beklenebilir.
Kaynak:Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı