CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye’nin “Askeri vesayetten kurtuluyoruz” söylemiyle sivil diktaya gittiğini, “milli irade, sandıktan çıkan irade” iddiaları kullanılarak kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırıldığını söyledi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu, (MYK) Genel Başkan Baykal başkanlığında toplandı. Baykal, MYK toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Alınan bilgiye göre Baykal, Meclis’te görüşülen olan Tam Gün Yasası hakkında Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) bir açıklama yaptığını anımsatarak, TTB’nin görüşlerinin dikkate alınması gerektiğini kaydetti. CHP Grup Başkanvekillerinin de TTB ile temas edecekleri öğrenildi.
Tam Gün Yasası’nın sadece doktorları değil, üniversitelerin diğer bölümlerindeki profesörleri de etkileyeceğine dikkat çeken Baykal, örneğin Hukuk fakültesindeki bir profesörün bundan sonra avukatlık yapamayacağını ifade etti. Doktorların Tam Gün Yasası kapsamında çalışmaları durumunda döner sermayeden bir pay alacaklarını, ancak diğer bölüm profesörlerinin böyle bir pay alamayacağını belirten Baykal, profesörlerin vakıf üniversitesine geçmesi durumunda üniversite dışındaki işlerine devam edebileceğine işaret ederek, “Bu, devlet üniversitelerini boşaltıp bütünüyle çalışan hocaları vakıf üniversitelerine yönelten bir anlayışla hazırlanmış bir yasa” dedi.
-“TÜRKİYE SİVİL DİKTAYA GİDİYOR”-
Toplantıda Türkiye’nin sivil diktaya gittiği tartışmalarına da değinen Baykal, Türkiye’nin basın özgürlüğü açısından dünyada toplam 5 grup içinde 4. grupta olduğunu ifade ederek, “Sonuncu grup askeri darbelerle yönetilen ülkeler. 4. grup da basın özgürlüğünün en kötü olduğu ülkeler. Bizim önümüzde 111 tane ülke var. Basın özgürlüğü olmadan demokrasiden bahsetmek mümkün değil. Türkiye, askeri vesayetten kurtuluyoruz söylemiyle gittikçe bir sivil diktaya doğru gidiyor. Bunu herkesin görmesi lazım. Milli irade, sandıktan çıkan irade iddiaları kullanılarak kuvvetler ayrılığı ortadan kaldırılıyor. Hukuka darbe vuruluyor. Yargı bağımsızlığı ortadan kaldırılıyor” diye konuştu.
-“YARGI BAĞIMSIZLIĞINI KALDIRACAK ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE DESTEK VERMEYİZ”-
2009 yılında çıkması gereken hakimler ve savcılarla ilgili güz kararnamesinin hala çıkmadığını, Yargıtay’a atanacak 35 üyeyle ilgili kararın hala alınamadığını belirten Baykal, Bunların temelinde Adalet Bakanı’nın, HSYK’nın çalışmalarını tıkaması olduğunu dile getirdi. İktidarın, HSYK’nın bu yapısından iktidar şikayetçi olduğunu ve kurulu fiilen karar alamaz hale getirdiğini ifade eden Baykal, şöyle konuştu:
“Ama esas amaçları da bir Anayasa değişikliği yaparak HSYK’nın yapısını değiştirmeye çalışmak. Bizim Anayasa’da yapılacak böyle bir değişikliğe destek vermemiz kesinlikle düşünülemez. İktidarın istediği gibi bir kurul yapılanması, yani Meclis’ten de kurula üye seçilmesi, yargı bağımsızlığını bütünüyle ortadan kaldırır, yargıyı iktidarın emrine verir. Bu, Anayasa’daki kuvvetler ayrılığı ilkesine de kesinlikle aykırıdır.”
İktidarın esas amacının HSYK’nın yapısını değiştirmek, ama bunu yaparken de yanına Türkiye Milletvekilliği, memurlara toplu sözleşme-grev hakkı gibi bazı önerileri de katmak olduğunu kaydeden Baykal, ayrı ayrı getirilmesi durumunda memurlara toplu sözleşme-grev hakkı, Türkiye milletvekilliği gibi değişikliklere destek verebileceklerini açıkladı. Baykal, “Ama bunlar yargının bağımsızlığını ortadan kaldıracak Anayasa değişikliğinin yolunu açmak için getirilirse hem Meclis’te hem referandumda buna karşı çıkmak durumundayız. Çünkü yargı bağımsızlığı, adaletin her türlü baskıdan uzak işlemesi bizim için hayati önemdedir” diye konuştu.