1988 ve 2011 yılları arasında buğday, arpa, mısır, çeltik, ayçiçeği, pamuk, şeker pancarı, patates ve soya gibi bazı tarla bitkilerinde yaklaşık yüzde 50 verim artışı gerçekleştiğine dikkati çeken Gençer, verimdeki bu artışların yarısının yeni çeşit ve tohumluklardan, diğer yarısının ise sulama, gübreleme, ilaçlama ve bakım gibi diğer teknolojik değişikliklerden meydana geldiğini söyledi.
AR-GE teşvik edilmeli
Türkiye’de kullanılan yeni ve üstün bitki çeşitlerinin tamamının yurt içi AR-GE faaliyeti sonunda ortaya çıktığını söylemenin mümkün olmayacağını ifade eden Gençer, bunların önemli bir kısmının da başka ülkelerde ıslah edildiğini söyledi. Özel sektörün AR-GE çalışmaları teşvik etmesi gerektiğini, Türkiye’de özel sektör tohumculuğu ve özel sektör AR-GE çalışmalarının çok yeni olduğunu vurgulayan Gençer, başta AR-GE destekleri olmak üzere, özel sektör tohumculuğuna sağlanan devlet desteklerinin arttırılmasını istedi.
Şirketlerin eğitilmiş insan gücüne ihtiyacının giderek arttığını da dile getiren Gençer, tohumculuk ve özel olarak bitki ıslahı ve çeşit geliştirme konularında uzmanlaşacak yüksek eğitim kurumlarına ihtiyaç olduğunu kaydetti.