Gıda enflasyonunda yüzde 12’lik artış… Asgari ücretliye 5 bin 621 lira kayıp… Rakamlar soğuk, ama sofralardaki acı çok sıcak.
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verileri ortada: 2025’te gıda fiyatları yüzde 12 katlanmış. Peki bu ne demek biliyor musunuz? Geçen sene 100 liraya aldığınız market alışverişi şimdi 112 lira. Maaşınız aynı, fiyatlar uçmuş.
ASGARI ÜCRETLİ DAHA DA ZOR DURUMDA
En ağır yükü kim çekiyor? Tabii ki asgari ücretli. Enflasyon farkı nedeniyle 5 bin 621 lira satın alma gücü kaybetmiş. Yani ocak ayında aldığınız market çantası, şimdi kasada 5 bin lira daha fazla tutuyor.
Maaş aynı, fiyatlar artmış. Aradaki fark vatandaşın cebinden çıkıyor. Bu kadar basit.
SORUN SADECE RAKAMLARDA DEĞİL
Limra Merkezi’nden, DİSK-AR’dan, TÜİK’ten hangi kuruma bakarsanız bakın, tablo aynı: Vatandaş perişan. Enflasyon gerçeği ile resmi rakamlar arasındaki uçurum büyüdükçe büyüyor.
Markete her gittiğinizde şok yaşıyorsunuz. Fiyat etiketleri sanki her hafta değişiyor. Temel gıda ürünleri lüks hale gelmiş durumda. Sebze, meyve, et, süt… Hangisine baksan cep yakıyor.
ÇÖZÜM VAR MI?
Elbette var. Ama önce sorunu kabul etmek lazım. Enflasyon bizim günlük yaşam gerçeğimiz. Sofrada, markette, faturalarda… Her yerde.
Vatandaş artık iyimser sözlerle, pembe tablolarla teselli aramıyor. Somut adımlar bekliyor. Üretim desteklenmeli, denetim artmalı, spekülasyon önlenmeli.
Yoksa gıda enflasyonunun önümüzdeki aylarda yüzde 12’de duracağını sanmak hayal olur. Bu trenden inmenin zamanı geldi de geçiyor bile.
***
Vatandaşın cüzdanı delik, sofrası kısık. Rakamlar ne derse desin, gerçek mutfaklarda yazılıyor. Ve o gerçek hiç de iç açıcı değil.