Dikmen Vadisi’nde önceki gün 12 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan ‘yıkım’ olayı, kentte tüm çevrelerin tepkisine neden oldu.
Ankara’nın göbeğinde pompalı tüfeklerin kullanıldığı olayın ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü 22 kişinin olaylara karıştığını belirledi. Görüntülerden yola çıkarak 14 şüpheliyi yakalayan polis, gözaltına alınanlar arasında pompalı silah kullandığı belirlenen İbrahim S.’nin de yer aldığını bildirdi. 6,35 mm tabanca ile görüntülenen şüpheli ile birlikte 8 kişi halen aranıyor.
HERKES TEPKİLİ
TBMM ve bakanlıklara birkaç kilometre uzaklıkta silahların konuştuğu yıkım olayının ardından, aralarında sivil toplum kuruluşları ve siyasilerin de bulunduğu çok sayıda kişi tepkisini dile getirdi. Açıklamalarda, “savaş alanını andıran görüntülerin Başkent’e yakışmadığı” belirtildi.
YASADIŞI ÖRGÜTLER DESTEKLİYOR
Büyükşehir Belediyesi olayın ardından şu açıklamayı yaptı:
“Dikmen Vadisi’nde 1985 yılından önce gecekondusunu yapmış, tapu ve tapu tahsisi olanlar, ‘hak sahibi’ olarak aynı bölgeden konut sahibi olabiliyorlar. Tapu ve tapu tahsisi bulunmayanlar ise yasa gereği kaçak oturanlar durumunda bulunuyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in daha önce sunduğu teklifleri hiçe sayan gecekonducular, “Ölürüz de buradan çıkmayız. Biz buradan konut istiyoruz” diyerek yasal olmayan bir talebi zorluyorlar. Başkan Gökçek de, ‘Ben istesem de size buradan yer veremem. Verirsem kanunen suçlu olurum’ diyerek, ikna etmeye çalışmasına karşın bu güne kadar kamuoyunun da yakından bildiği yasa dışı örgüt destekli olaylar sürdürülüyor.”
TERÖR HADİSESİ
Vadideki çatışmanın kamu yönetiminin iflas ettiğinin somut kanıtı olduğunu ileri süren Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Fazıl Güleken, “Büyükşehir Belediyesi yasal yollarla ve vatandaşlarla anlaşarak yıkım yapabilir. Ankara’nın ortasında TBMM’ye ve bakanlıklara birkaç kilometre uzaklıkta vatandaşa silahla hücum edilmesi bir iflastır. Silahlı yöntemi doğru bulmuyoruz. Şirketin yaptığını açıkçası bir terör hadisesi olarak, zorbalık olarak görüyoruz ve bu anlayışı şiddetle kınıyoruz” dedi.
YASAL ÇERÇEVEDE YAPILMALI
MHP Grup Başkan Vekili Hamit Yavuz ise Ankara’ya yakışmayan görüntüler meydana geldiğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Başkent’in göbeğinde yaşanan bu çirkin olayları kabullenmemiz mümkün değil. Böyle bir çatışmanın olması bizi üzdü. Çıkar çevreleri ve belirli örgütler oradaki iyi niyetli ev sahibi vatandaşları da kullanıyor. İnsanları ‘hak sahibi değilsin’ diye mağdur etmekte yanlış, yasal çerçevede çalışmaları sürdürmek gerek.”
SALDIRIYI KINADILAR
Dikmen’de yaşanan yıkım olayını haber yapmak isterken tüfekle vurulan ve çene kemiği kırılan Cihan Haber Ajansı Kameramanı Bilal Oflaz’ı gazeteciler tedavi gördüğü Hacettepe Hastanesi’nde ziyaret etti. Türkiye Haber Kameramanları Derneği Başkanı Celal Çevirgen, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel, Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay ve TUKÇEV Başkanı Alican Atay, ziyaretin ardından Oflaz’ın sağlık durumu hakkında da bilgi aldı, gazetecilere yapılan saldırıyı kınadı.
İLGİLİLER GEREKENİ YAPSIN
TMMOB Ankara Şubesi yaşanan olaylarla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Yıkım saldırıları sistematik mafyatik biçimlerle devam ediyor. Ayrıca ‘mafya’ ile halkı karşı karşıya getirenler, Dikmen halkının açıktan can güvenliğini tehdit eden saldırı girişimlerinde bulunanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması için ilgilileri bir kez daha göreve davet ediyoruz.”
BİR KİŞİ GÖZALTINDA
Önceki gün meydana gelen olay Emniyet yetkililerinin verdiği bilgiye göre şöyle gelişti:
“Gecekondu bölgesine giden 50 kişilik yıkım ekibine, yıkıma izin vermeyen ve olaylardan önce organize olan 60 kişilik grup taşlı, sopalı, havai fişekli saldırdı. Olaylar sırasında iki gruptan eylemciler 3 tüfek 1 tabanca kullanırken, taşeron firmadan da bir kişi tüfek kullandı. Olaylarda altı kişi pompalı tüfek ile, bir kişi de tabanca ile yaralandı.”