Bugün Senato Bankacılık Komitesi’nde ikinci dönem adaylığının oturumu yapılacak olan Powell’ın konuşması Federal Reserve sitesinde yayınlandı. Powell, Merkez bankasının yüksek enflasyonun yerleşmesini önleyeceğini söylerken, pandemi sonrası ekonominin önceki genişlemeden farklı görünebileceği konusunda uyardı. Powell konuşmasında öne çıkanlar;
· Yüksek enflasyonun, özellikle gıda, barınma ve ulaşım gibi daha yüksek temel maliyetleri karşılayamayanlar için bir bedel gerektirdiğini biliyoruz. Yasal hedeflerimize ulaşma konusunda güçlü kararlıyız. Araçlarımızı ekonomiyi ve güçlü bir işgücü piyasasını desteklemek ve daha yüksek enflasyonun yerleşmesini önlemek için kullanacağız.
· Pandemi sonrası ekonominin bazı açılardan farklı olabileceğini görmeye başlayabiliriz. Hedeflerimizin peşinde bu farklılıkları hesaba katmak gerekecek.
· Halkın anında ödemelere erişimini iyileştirmek için çalıştık, iklim değişikliği ve siber saldırılar gibi gelişen tehditlere odaklanma ve denetleme çabalarımızı yoğunlaştırdık ve finansal istikrarı analiz ve izleme faaliyetlerimizi genişlettik.
İşgücü piyasasının güçlü olduğuna dair vurgu ile beraber yüksek enflasyon risklerinin ön planda tutulduğu bir konuşma olması itibariyle çok farklı olgular ortaya koymuyor. Omicron’dan dolayı ekonomik toparlanma ve istihdam konusunda halen biraz temkinli olunabilir, diğer taraftan minimal riskler enflasyondan kaynaklı dengesizlikler hesaba katıldığında Fed açısından faizleri artırma konusunda bir engel teşkil etmeyecektir. Eğer ekonomi, pandemi öncesine göre yüksek bir bilanço görünümü ile desteklenecekse faiz artışlarının da marjinal etkisini sert iniş perspektifinden değerlendirmeyiz. Çünkü asıl sıkılaşma; faiz artışı + bilanço müdahalesi ile olacaktır.
Ekonomiyi koronavirüsten korumak için ortaya konan çizelgenin sonuçlarının izlendiği ortamda, artçı kriz etkilerinden korunmak için değişen dinamiklere karşı uyum sağlamak gerekiyor. Burada değişen dinamik, arz kaynaklı enflasyon yüksekliğidir. Fed, bunun sarmal etkisinden kaçınmak istiyor. Bir neslin en yüksek enflasyonu tecrübe edilirken, sıcak etkilerden kaçınmak noktasında teşvikleri bir an önce sona erdirmek anlaşılır bir durum. Fiyat baskılarının köklenmesi ciddi bir endişe, çünkü enflasyon aynı zamanda tüketici ve fiyatlama davranışlarını da etkiliyor.
2020'nin başlarında Covid-19 yayılırken, Powell yönetimi Mart’ta faizleri hızla sıfır noktasına doğru indirmişti. Niceliksel genişlemenin başlangıcıyla piyasaya verilen yüksek likidite ile hem panik etkisi hafifletilmek, hem de düşürülen para maliyeti ile şirketlere kredi akış sürdürülmek istendi. Kapanmanın en kötü etkileri geride kaldıktan sonra sektörel açılmalar, likidite bolluğu ve mali teşviklerle de takviye edildi. Kredi ile işleyen sektörlerin cazip ve işler kalması açısından finansal likidite bolluğu önemli bir yer tutuyor. Fed, elbette sert inişe neden olmak istemiyor. Dolayısıyla, finansal sıkılaşma ve desteklerin kesilmesinde artan kredi maliyetlerinin etkisi yakından takip edilmek durumunda.
İşsizlik oranı Aralık ayı itibariyle manşette %3,9’a indi ve sıkılaşan iş koşullarına işaret etti. Fed, oranları toparlanmayı indirmeyecek şekilde artırmaya dikkat ediyor, bu nedenle tek başına anlam yüklenmeyecek olan faiz artışlarından ziyade bundan sonraki aşamada bilanço üzerindeki aksiyonlarına dikkat etmek gerekiyor. Faiz artışı bir konsensüse dönüşüyor, bunu oranların artırılmasın isteyen üye sayısının Eylül’e göre artış göstermesinden anlayabiliriz. Mart ayında hemen yapılacak bir faiz artırımı ise, simetrik bir alan dahilinde Fed’e yıl içinde 3’ten fazla faiz artışı imkanını verecektir.
Kaynak:Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı