Başkent’in en önemli tarihi mekanlarından olan Ankara Kalesi’nde çalışan kadın sayısı her geçen gün artıyor. Bu kadınlar arasında geçim sıkıntısını azaltmaya çalışıp ev ekonomisine katkı yapmak isteyen de var, emekliliğini boş geçirmemek için iş hayatına atılan da var.
Müşterilerinin kendileri için çok değerli olduğunu belirten kadınlar, “Yaptığımız iş ne olursa olsun kaliteden ödün vermiyoruz. Müşterilerimizle aile dostu ilişkisi kurmamız nedeniyle de çok seviliyoruz” dedi.
DÜKKANIMDA NEFES ALIYORUM
Kale’ye çıkan ve esnafın yoğun olarak bulunduğu Çıkrıkçılar Yokuşu’nda Nihat Renda Zeytinhane adlı mekanı işleten Yasemin Renda Kara, bir süre biyolog olarak görev yaptıktan sonra kendi isteği ile ticarete girmiş. Eşiyle birlikte zeytin yağı ürünleri sattıklarını belirten Kara, “Çalışan ve özgürlüğünü kazanmış kadın çağdaş bir toplumun olmazsa olmazıdır. Ben bu sokakta dördüncü yılımı dolduruyorum. Çalışan bir kadın olarak dükkanıma geldiğim an nefes aldığımı hissediyorum” dedi.
KENDİME GÜVEN DUYUYORUM
Mısır Büyükelçiliği’nde 30 yıl görev yaptıktan sonra emekliye ayrılan Bahar Özkut da emekliye ayrıldıktan sonra Ankara Kalesi’nde işe başladığını belirtiyor. Özkut “63 yaşında hala kendini ruhen diri hisseden bir kadınım. Yıllarca hep makamlar arasında telefonlarla ve yazışmalarla boğuştum. İkili ilişkilerimin zayıf olduğunu düşündüğüm anda sanat galerisinde işe başladım ve zaman içinde kendimi geliştirdim. Artık kendime daha fazla güven duyuyorum” diyor.
Kale içi esnaflarından olan 39 yaşındaki meslek lisesi mezunu Dijan Katı ise sekiz yıldır iş hayatında yer alıyor. Hem ev ekonomisine katkı sağlayan hem de çalışmayı seven Katı eşiyle beraber Dijan Dizayn’ı işletiyor.
EVDE OTURMAK KÖRELTİYOR
Uzun yıllar bankada çalıştıktan sonra emekli olan Nüvit Işık Kanık ise, şunları söylüyor: “Evde oturup eşlerimizden beklenti içinde olmaktansa ekonomik özgürlüğünü hissetmek çok güzel bir duygu. Çalışmanın insanı dinçleştirdiğine inanıyorum. Burada işe başlayan kadınlar ilk geldiklerinde çekingenlik yaşarken yanımızda çalıştıkça kendine özgüveni olan bireyler haline geliyor. Evde oturmak insanı köreltiyor.”
KENDİ İŞİMİN PATRONUYUM
Aaltı yıldır Erzurum Dadaş Çay Evi adlı mekanda doğal şerbetler, dibek kahvesi gibi içecekler satarak geçimini sağlayan Kadriye Özyurt geçmişte bir temizlik firmasında çalıştığını, şimdi ise kendi işinin patronu olduğunu söyledi. Özyurt, “Burası baba yadigarı bir yerdi. Açtığımızda beş kuruş param yoktu. İlk altı ay hiç iş yapamadık, ama insanlar mekanı tanımaya başlayınca buranın müdavimi oldular. Çıkrıkçılar Yokuşu’nda kadın olarak ilk çalışan benim, bunun sıkıntısını da çok yaşadım. Başlarda diğer esnaflar bu durumu garipsedi ama zamanla herkes bu durumu benimsedi” diye konuştu.