Başkent’te yaşayan 62 yaşındaki makine mühendisi Nazmi Tomak’ın, çocuk yaşta başlayan oyuncak tutkusu, yıllar sonra ‘oyuncak hazinesi’ne dönüştü.
Kore gazisi dayısının Japonya’dan getirdiği kurmalı-mekanik trenle başlayan oyuncak tutkusunu, yaşamı boyunca sürdüren Nazmi Tomak, biriktirdiği oyuncaklarını arkadaşlarının Çayyolu’ndaki kafesinde sergiliyor.
Oyuncakları hayatının bir parçası olarak gördüğünü belirten Tomak, tutkusunu şöyle anlatıyor:
“İnsanların sokakta tekmelediği teneke oyuncakları tamir edip, koleksiyonuma eklemek en büyük hobim. Aslında ben bir eskiciyim. En büyük hayalim mütevazi bir oyuncak müzesi açmak.
HAYATIMIN PARÇASI OLDU
Çocukluğum dayımın Kore Savaşı’nda yaralandıktan sonra tedavi için götürüldüğü Japonya’dan getirdiği oyuncaklarla geçti. İlerleyen yıllarda oyuncaklar, hayatımın hep bir parçası oldu. Eğitim döneminde, iş hayatında, gezilerde, tatilde ne gördüysem biriktirmeye başladım. 4 bin civarında oyuncağım var. 1880’li yıllardan başlayıp günümüze kadar yapılmış hemen hemen her yıla ait bir oyuncak var. Makina mühendisi olduğum için kurmalı-mekanik oyuncaklara olan ilgim daha fazla. Her insanın elinden en az bir kez geçmiş aklınıza gelebilecek her oyuncağa sahibim. Bu benim en büyük hazinem.”Tomak’ın koleksiyonundaki en değerli eserlerinden biri ise, ünlü Alman otomobil markası Mercedes Benz’in 1880’li yıllarda yaptığı dünyadaki ilk otomobilin birebir küçültülmüşü olan minyatür oyuncağı.