Osmanlı'nın son döneminde...
Anadolu'da bir çocuk dünyaya geldi.
Adını Mustafa koydular.
* * *
Şimdi...
O çocuğun din düşmanı olduğunu söylüyorlar.
Güya laiklik getirerek İslam'a zarar vermiş!
Tam bir komedi.
* * *
Bakın size bir şey anlatacağım...
1923'te...
Balıkesir Zağnos Paşa Camii'nde...
Atatürk minbere çıktı.
Hutbe verdi.
Din düşmanı(!) kumandan, camide hutbe veriyordu.
* * *
"Gökten indiği sanılan kitaplar" lafını diline dolayan cahiller...
Bir zahmet...
Atatürk'ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı'nı da anlatsınlar.
İmam Hatip okullarını da anlatsınlar.
Kur'an kurslarını da anlatsınlar.
* * *
Fazlur Rahman'ı bilir misiniz?
Muhammed Arkoun'u?
Nasr Hamid'i?
İslam dünyasının en büyük düşünürleri...
Ne diyorlar biliyor musunuz?
"Kur'an ilahi kelamdır ama peygamberin yaşadığı toplumla bütünleşmiştir"
Atatürk de tam olarak bunu söylüyordu.
* * *
Gelelim laikliğe...
Din düşmanlığıymış!
Hayır efendim.
Tam tersine...
Dini devletin kontrolünden kurtarmaktı amaç.
Vicdanlara emanet etmekti.
Bu kadar basit.
* * *
1924'te medreseler kapatıldı diye ortalığı ayağa kaldıranlar...
O medreselerin ne halde olduğunu bilmiyorlar tabii.
İlim yuvası değil, cehalet yuvasıydı çoğu.
Atatürk ne yaptı?
Modern eğitim kurumları açtı.
Din eğitimini de ihmal etmedi.
* * *
Şimdi...
Yıl 2024...
Hala Atatürk'ü din düşmanı göstermeye çalışanlar var.
Zavallılar...
Anlamıyorlar ki...
Atatürk olmasaydı...
Bugün özgürce ibadet edemeyeceklerdi.
* * *
Not:
Atatürk'ün din düşmanı olduğunu söyleyenler...
Bir zahmet...
Önce tarih okusunlar.
Sonra konuşsunlar.
* * *
Son söz:
Din simsarlarının...
"Atatürk din düşmanıydı" yalanına...
İnanmayın!