Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
TBMM Mayıs'ta RTÜK ve HSK'ye Üye Seçimi Yapacak
TBMM Mayıs'ta RTÜK ve HSK'ye Üye Seçimi Yapacak
Eski Tip Ehliyetler 31 Temmuz'dan Sonra Geçersiz Olacak
Eski Tip Ehliyetler 31 Temmuz'dan Sonra Geçersiz Olacak
Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan Mayıs'ta 20. AR-GE Proje Çağrısı
Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan Mayıs'ta 20. AR-GE Proje Çağrısı
Türkiye'den UAD'de İsrail'e Karşı Sözlü Beyan
Türkiye'den UAD'de İsrail'e Karşı Sözlü Beyan
İstanbul’da 1 Mayıs Öncesi Terör Operasyonu: 76 Şüpheli Gözaltında
İstanbul’da 1 Mayıs Öncesi Terör Operasyonu: 76 Şüpheli Gözaltında

Oylum Demiray

Öğretmek ve öğrenmek istiyorsan!
12 Eylül 2016 Pazartesi

Yeri geldikçe söylenir ya…
Bir küçük hikaye, anekdot, menkıbe artık ne derseniz deyin, onlarca ciltlik eserlerin öğretemeyeceği kadar öğretici olur diye…
Bu gerçeğe itiraz edene de bugüne kadar rastlanılmış değil…
Zira yadsınamaz hakikattir…
İlahi buyruklarda dahi bu tarzın öylesine yeri var ki…
Açın bakın bütün ilahi kaynaklarda mecazlar, menkıbeler ciddi yer tutar…
Öğrenilsin, ve kalıcı olsun diye…
Buna ilişkin yaşanmış bir hikaye paylaşmak istiyorum…
Sırf bu tarzı akılda tutalım ve sürekli başvuracağımız metod olsun diye…
Buyurun:

***
Profesör sınıfa girip karşısında duran Dünya'nın en seçilmiş öğrencilerine kısa bir süre baktıktan sonra, "bugün Zaman Yönetimi konusunda deneyle karışık bir sınav yapacağız" dedi.
Kürsüye yürüdü, kürsünün altından kocaman bir kavanoz çıkarttı.
Arkadan, kürsünün altından bir düzine yumruk büyüklüğünde taş aldı ve taşları büyük bir dikkatle kavanozun içine yerleştirmeye başladı.
Kavanozun daha başka taş almayacağına emin olduktan sonra öğrencilerine döndü ve "bu kavanoz doldu mu?" diye sordu.
Öğrenciler hep bir ağızdan "doldu" diye cevapladılar.
Profesör "Öyle mi?" dedi ve kürsünün altına eğilerek bir kova mıcır çıkarttı.
Mıcırı kavanozun ağzından yavaş yavaş döktü.
Sonra kavanozu sallayarak mıcırın taşların arasına yerleşmesini sağladı. Sonra öğrencilerine dönerek bir kez daha "Bu kavanoz doldu mu?" diye sordu.
Bir öğrenci "dolmadı herhâlde" diye cevap verdi.
Doğru" dedi profesör ve gene kürsünün altına eğilerek bir kova kum aldı ve yavaş yavaş tüm kum taneleri taşlarla mıcırların arasına nüfuz edene kadar döktü.
Gene öğrencilerine döndü ve "bu kavanoz doldu mu?" diye sordu.
Tüm sınıftakiler bir ağızdan "hayır" diye bağırdılar.
"Güzel" dedi profesör ve kürsünün altına eğilerek bir sürahi su aldı ve kavanoz ağzına kadar doluncaya dek suyu boşalttı.
Sonra öğrencilerine dönerek "bu deneyin amacı neydi" diye sordu.
Uyanık bir öğrenci hemen "zamanımız ne kadar dolu görünürse görünsün, daha ayırabileceğimiz zamanımız mutlaka vardır" diye atladı.
"Hayır" dedi profesör, "bu deneyin esas anlatmak istediği eğer büyük taşları bastan yerleştirmezseniz küçükler girdikten sonra büyükleri hiç bir zaman kavanozun içine koyamazsınız" gerçeğidir".
Öğrenciler şaşkınlık içinde birbirlerine bakarken profesör devam etti: "Nedir hayatınızdaki büyük taşlar?
Çocuklarınız, eşiniz, sevdikleriniz, arkadaşlarınız, eğitiminiz, hayâlleriniz, sağlığınız, bir eser yaratmak, başkalarına faydalı olmak, onlara bir şey öğretmek! Büyük taşlarınız belki bunlardan birisi, belki bir kaçı, belki hepsi.
Bu akşam uykuya yatmadan önce iyice düşünün ve sizin büyük taşlarınız hangileridir iyi karar verin.
Bilin ki büyük taşlarınızı kavanoza ilk olarak yerleştirmezseniz hiç bir zaman bir daha koyamazsınız, o zaman da ne kendinize, ne de çalıştığınız kuruma, ne de ülkenize faydalı olursunuz.
Bu da iyi bir iş adamı, gerçekte de iyi bir adam olamayacağınızı gösterir"
Profesör, ders bittiği hâlde konuşmadan oturan öğrencileri sınıfta bırakarak çıktı gitti...

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
İzzet Sevimli
İzzet Sevimli
Sükûnetin Ahengi İçinde
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Affetmenin Vicdanı, Vicdanın Sınırı
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Adıyaman: Yıkık bir şehirden değil, dimdik bir gönülden söz ediyorum
Dilek Yılmaz
Dilek Yılmaz
Yaparsan, “Yapar” dersin!
Dağıstan Türkmen
Dağıstan Türkmen
Türk’ün Topal Kartalı: Emir Timur
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
Van’da Terör Gölgesi ve Devletin Tavrı
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri