Televizyon programları, günümüz siyasetinde önemli bir yere sahip. Ancak bazı milletvekilleri ve tartışma konukları için bu platformlar, sadece kameralar önünde değil, aynı zamanda siyasi ilişkilerde ve toplum nezdinde bir yer edinme aracı haline gelmiş durumda.

Özellikle milletvekillerinin Meclis'ten fotoğraf gönderme, bakanlarla bir arada görüntü veren pozlar paylaşma eğilimleri, sıkça karşılaştığımız bir durum. Bu durum, genellikle özlem giderme ve dikkat çekme arzusunu yansıtıyor gibi görünüyor.

Hulki Cevizoğlu'nun bakanlarla verdiği pozlar ise bu özenti ve özlem giderici yaklaşımın çarpıcı bir örneği. Ancak bu durum sadece ona özgü değil, genel bir eğilimi temsil ediyor.

Dikkat çekici olan nokta, toplumda eğitimi düşük olarak eleştirilen sosyal medya kullanıcılarına yönelik yapılan eleştirilerin ne kadar haksız olduğudur. Gördüğümüz kadarıyla, eğitimli zannedilen bazı kişiler, televizyon ekranlarında görünme arzusuyla özenti içinde olabiliyorlar.

Bu durumu anlamak, toplumsal bir bakış açısıyla ele alındığında, eğitim seviyesiyle özenti arasındaki bağlantıyı sorgulamak önemlidir. Belki de bu özenti, bireylerin belirli bir statüye ulaşma ve toplumda kabul görmeye yönelik bir çabanın bir yansımasıdır.

Sonuç olarak, televizyon ekranlarında görünme arzusu ve buna bağlı olarak paylaşılan fotoğraflar, sadece düşük eğitim seviyesine atfedilecek bir özenti olarak değerlendirilmemelidir. Bu durum, geniş bir toplumsal perspektiften ele alındığında, farklı motivasyonlar ve beklentilerle şekillenmiş bir sosyal dinamik olarak değerlendirilebilir.