Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
'Yeni Kamu Binalarına Yeşil Sertifika Zorunluluğu Geliyor
"Yeni Kamu Binalarına Yeşil Sertifika Zorunluluğu Geliyor
Dijital Terörizm Milli Güvenlik Sorunu, Herkes Sorumluluk Almalı
Dijital Terörizm Milli Güvenlik Sorunu, Herkes Sorumluluk Almalı
Erdoğan:UCM’nin Kararı, İnsanlık Adına Büyük Bir Adım
Erdoğan:UCM’nin Kararı, İnsanlık Adına Büyük Bir Adım
Tekin, Öğretmenler Günü'nde Mesleki Düzenlemeleri ve Eğitimdeki Değişimi Anlattı
Tekin, Öğretmenler Günü'nde Mesleki Düzenlemeleri ve Eğitimdeki Değişimi Anlattı
İŞKUR Aday Havuz Sistemiyle 50 Bin İş Arayana Ulaşıldı
İŞKUR Aday Havuz Sistemiyle 50 Bin İş Arayana Ulaşıldı
HABERLER>GÜNDEM
8 Mayıs 2009 Cuma - 09:53

'ERGENEKON MAĞDURUYUM'

'Emekli Orgeneral Büyükanıt, Genelkurmay Başkanı olmadan önce hakkında başlatılan engelleme kampanyasıyla ilgili yapılan 'Yani siz bir anlamda Ergenekon mağdurusunuz' yorumu üzerine 'Evet, hakikaten öyle' dedi. Büyükanıt, darbe günlüklerinde yer alan bazı sözlerini doğruladı.'

 ERGENEKON MAĞDURUYUM

Karakter boyutu :     
 
8 Mayıs 2009 08:10
'Emekli Orgeneral Büyükanıt, Genelkurmay Başkanı olmadan önce hakkında başlatılan engelleme kampanyasıyla ilgili yapılan 'Yani siz bir anlamda Ergenekon mağdurusunuz' yorumu üzerine 'Evet, hakikaten öyle' dedi. Büyükanıt, darbe günlüklerinde yer alan bazı sözlerini doğruladı.'
Emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanı olmasını engellemek için 2003 - 2004 yıllarında kendi hakkında bir takım kampanyalar olduğunu belirtti. Büyükanıt, “Yani siz bir anlamda Ergenekon mağdurusunuz” sorusu üzerine “Evet, hakikaten öyle. Bu çeşit girişimler Allah’tan bende aşı etkisi yarattı. Direncim arttı” diye konuştu.
 
Kanal D’de dün akşam yayımlanan Mehmet Ali Birand yönetimindeki 32. Gün programında Birand ve Rıdvan Akar’ın sorularını yanıtlayan Büyükanıt, ilginç açıklamalar yaptı. Büyükanıt özetle şunları söyledü:
 
ERGENEKON: (Ergenekon komplo mu sorusu üzerine) Bilemiyorum. Samimi söyleyeyim değerlendirmede yapamıyorsunuz. Çünkü bilgilere sahip değilsiniz, yani o bilgiler bende yok. Basına yansıyan yönleri ile biliyorum. Şimdi Ergenekon, o kadar genişlemiş durumdaki suça gercekten bulaşmış insanlar olabilir. Vatan millet diye toplanmış, daha sonraysa başka yerlere gitmiş küçük gruplar olabilir. Bunların hepsini çözecek olan yargı.
 
ŞENER PAŞA’YA SORUN: (Programda Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Şener Eruygur’da ele geçirilen Büyükanıt’ın ve ailesinin sağlık bilgilerini gösteren belge gösteriliyor) Valla ben bilmem bunu. Onu Şener Paşa’ya soracaksınız. Bakın daha önce de çeşitli karalama kampanyalarında benim gelmişimi geçmişimi döktüler. Ben de hiç tanımadığım akrabalarıma rastladım. Tabii kişisel verilerin toplanması yasal olarak suçtur. (Bekler miydiniz Eruygur’dan böyle bir şey sorusuna) Hayır. Hayır. Çok şaşırdım. Yani ne alakası var. Kızımın arkadaşları, ablamın rahatsızlığı... Ben anlayamadım.
 
ENGELLEME KAMPANYASI: (Kendisi hakkında 2003 - 2004 yılında başlatılan kampanya ve Genelkurmay Başkanı olmasının engellenmesi yönündeki planlar hatırlatılınca) Şöyle söyleyeyim, ben 1. Ordu Komutanlığı’na gelene kadar, benim hakkımda en ufak bir şey çıkmamıştı. Sonra birdenbire, bir kampanya. 2003’te başladı. Hissetmeyi bırakın, yaşıyordum. ... Bir şeyler olduğunun farkındaydım. Ama ne yapanı biliyorum, ne edeni biliyorm. Hissediyordum tabii, hissetmez miyim. Tabii bu kuvvet komutanı olmamla birlikte, kısa bir sukûnet döneminde sonra Genelkurmay Başkanı olacak mı diye sonra tavan yaptı. (Yani siz bir anlamda Ergenekon mağdurusunuz sornuzu üzerine) Evet, hakikaten öyle. Bu çeşit girişimler Allah’tan bende aşı etkisi yarattı. Direncim arttı.
 
DARBE GÜNLÜKLERİ: (Emekli Oramiral Özden Örnek’in günlükleriyle ilgili) Araştırdık. Mümkün değil araştırmamak. Hiçbir şey bulamadım. Bir şey yok, belge yok. Ben de dergiden okudum. Bakın bir karara varmak için belge lazım. Şimdi ben otururum sizin adınıza bir günlük yazarım. Bu kadar detaylı yazabilir miyim, yazamam. Ama yazabilirim, yani teknik olarak mümkün. Dolayısıyla bir yargıya varmak çok zor. (Günlüklerde kendi ağzından yazılan şu pasaj hatırlatılıyor: Ortaya koyulan stratejinin, bazı gerekli parametrelerin ilavesiyle gözden geçirilmesi uygundur. Vahim bir tablo jeopolitik açıdan, ABD ve ülkemize Ortadoğu’da yeni bir rol biçmeye çalışmaktadır. Yeni model bir Türkiye yaratmaya çalışmaktadırlar . Başbakan Erdoğan ABD’ye gittiğinde Fetullah Gülen ile buluştular. Ak ismi bilerek ve kasıtlı olarak Bediüzzaman’ın yazılarından alınmıştır. ABD ve AB Türkiye’yi manipüle etmektedir. Direnmenin başladığı yerde ekonomi bir silah olarak kullanılmaktadır. Pozitif davranmalıyız. Acaba zaman mı geçti, bence geçti, dead line seçimlerdir. Eylem planında tedbirleri sıralamak kolay ama uygulanabilir olmalıdırlar. Kamuoyu desteği için en önemli kaldıraç basın-yayındır, bunu kullanmalıyız.) Bu çok eklenmiş ama AK Parti çözümü doğrudur. İfade ettim.”
 
Bir gün Köşk’te komutanlarla beraber sayın Sezer (Ahmet Necdet Sezer) zamanında akşam yemeği yedik. Örnek’in günlüklerinde bu yemekle ilgili birtakım şeyler çıktı. Sayın Sezer bir görüşmede, ‘Ya dedi bu günlüklerin içinde böyle bir şey çıktı, sen yemekteydin, aldım baktım hayır dedim, bunları söylemedi bize dedim’ dedi. Yani manupüle edilmeye çok müsait bir yapısı olduğu izlenimi uyandırdı bende . Tabi bir kısım doğru da eklemeler var. Mustafa Balbay’ın (Cumhuriyet Ankara Temsilcisi, Ergenekon’da tutuklu) görüşmelerine çok ilaveler yapılmış. Balbay’la iki kez görüştüm meslek hayatımda.
 
DARBE GİRİŞİMİ: Şimdi tabii 2003 - 2004 periyodunu kapsıyor ağırlıklı olarak (Sarıkız ve Ayışığı darbe planlarından söz ediyor) Ben o sırada 1. ordu komutanıydım. Yani Selimiye’deydim. Böyle her zaman dedikodular olur.. Böyle ‘Sarıkız’- ‘Yeşilkız’ diye dedikodu duymadım. Çünkü orduda olduğunuzda ilgi alanınız çok farklı. Orada kıtalarla ilgilisiniz, benim de en sevdiğim işlerden bir tanesi. Dolayısıyla Ankara’da değildim. ..
 
GENÇ SUBAYLAR: (2003’te Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ‘Genç subaylar rahatsız’ manşetiyle ilgili soru üzerine) Üretilmiş, birileri tarafından enjekte edilmiş haberdir. Genelkurmay Başkanlığı üzerinde baskı yaratır mı düşüncesiyle üretilmiştir.
 
ASKER DARBE YAPAR MI?: Bu rejimin tek muhafızı asker midir? Her kesim üzerine düşeni yapsa, şiddete başvurmadan yasal yollarla tepkisini gösterse, başarılı bir sonuç alınılabilidi. Ama bu yapılmayınca iş askere kalınca, askerinde yapacağı tek şey kalıyor: Silahı eline almak.
 
PARTİ KAPATMAYA NESİN’DEN ÖRNEK: ‘Çocukluğumdan hatırlarım, Aziz Nesin’in hazırladığı muhalif bir ‘Kara Kedi’ yayını vardı. Tabi ben o zaman çocuktum, bilmezdim muhalifin ne olduğunu. Her hafta kapatılırdı, sonra ‘Kapkara Kedi diye tekrar çıkartılırdı. Dolayısıyla parti kapatmaların genel gidişata pek bir katkısı olmuyor.
 
‘Telefonum dinlendi, hiç şüphem yok’
 
“Şemdinli olayları sırasında Meclis’e gidip Emniyet İstihbarat Daire Başkanı benim hakkımda uydurma beyanatlar veriyor. Ben bunu ilgili makamlara ilettim ve o adam hemen görevden alındı. (‘Savcının da işine son verildi’ hatırlatması üzerine) Evet. Bu bir gerçek. Böyle bir şey olabilir mi? (Telefonunuz dinlenmiş mi sorusuna) Hiç şüphe etmiyorum. Çok vahim bir şey oldu. Haziran 2006’da bir yerde ‘Suvari Günü’ kutlaması yapıyorduk. İki saat içinde 15 bin email yollandı beni karalayan. İletişim öyle bir hale geldi ki, takip ediyorsunuz, ediyorsunuz, Amerika’da bir yerde ucu kayboluyor. Ama bir şey var ki birkaç saatte 15 bin e - maili ancak bir teşkilat atabilir.Teşkitalı bilmiyorum. Kesin bilmediğim bir şeyi hayatımda söylemedim. Faili meçhul kaldı yani. (Dinlenildiği konusunda) Bu bana iletildi. Yani şu anda dinliyorlar diye değil de. Böyle bir tespit yapıldı. (Kim dinledi) Bilmiyorum.”
 
‘27 Nisan bildirisini ben yazdım’
 
“27 Nisan bildirisi, muhtıra değil. Bizzat kendim yazdım. Neden cuma akşamı verdik? Ertesi gün Ankara’dan ayrılmam gerekiyordu. Dolayısıyla gitmeden önce yayımlanmasını arzu ettim. TSK’nın laiklik karşısındaki hassasiyetini vurgulayan bildiridir. Laikliğin zedelenmekte olduğu kuvvetli şekilde ortaya çıktı. Bildiri de bir de laiklik vurgusu vardı. Cumhurbaşkanlığı seçimi değildi. Cumhurbaşkanı ile ilgili olarak tek bir cümle vardı. (‘Keşke yapmasaydım diyor musunuz’) Hayır, görüyoruz, izliyoruz... Sonra Başbakan’la konuştum. ‘Neden sebep olduğunu’ sordu medeni bir şekilde konuştuk. (27 Nisan bildirisi AKP’ye çok oy kazandırdığı izlenimi oldu hatırlatması yapılınca) Hayır. Bir kere Anayasa Mahkemesi’nin kararı bizi haklı çıkardı. Ne kadar isabetli bir şey yaptığımızı düşündük. Parti kapatma davası Genelkurmay’ın bu hassasiyetini teyit etmiştir. Ayrıca eğilimleri Tahran Erdem bey çıkarmıştı. Ocak 2007’den itibaren sürekli artış var. 27 Nisan’dan önce yüzde 45’ti.
 
Dolmabahçe suskunluğu
 
Büyükanıt, Başbakan Erdoğan’la Dolmabahçe’de yaptıkları görüşmeyle ilgili de konuştu: (‘Tutanak tutulmadı mı’ sorusu üzerine) Ben tutmadım. Sayın Başbakan’ın da not aldığını görmedim. Bu gizli bir toplantı değil. Başbakan’ın ofisine basın ordusunun arasından geçtim girdim. Her görüşüldüğünde dışarı çıkıp biz şunları görüştük demek uygun olur mu? (‘Bu görüşmedekiler aramızda kalsın diye bir mutabakatınız oldu, değil mi’ sorusu üzerine) Olabilir tabii... Çok çirkin iddialar da öne sürüldü. Sayın Başbakan önüme dosya atmış. Ben de ‘eyvah’ demişim...
 
Radikal

 
Koruculuk Kalkıyor mu?
 
AK PARTİ’NİN ÖNÜNDEKİ HESAPLAŞMALAR
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Koruculuk Kalkıyor mu?
Cumhurbaşkanı Gül: Koruculuk gözden geçirilebilir Bakan Çiçek: Kaldırılması ...
Cindoruk Tepkisi
Ankara'da senaryo bitmez. Siyaset mühendisleri her daim fazla mesai yapmaya ...
Katliamın asıl nedeni “namus meselesi”
MARDİN’in Bilge köyündeki inanılmaz katliamın yankıları sürerken, zanlı ...
 
Katliamın zanlıları tutuklandı
Bilge Köyü'nde 44 kişiyi uzun namlulu silahlarla ölümüne sebep olduğu ...
Katliamcının kan donduran ifadesi!
Mardin'in Bilge köyündeki vahşetin nedeni kadın ve arazi anlaşmazlığıymış...
Saldırıyla ilgili 8 kişi gözaltına alındı
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge ...
 
Siirt'te askeri birliğe saldırı: 1 asker şehit
Siirt'in Şirvan ilçesinde PKK'lı teröristlerin jandarma özel harekat birliğine ...
Farklı bir revizyon yorumu
29 Mart sonuçlarını bilen Adil Gür'den kabine revizyonu yorumu
Tiyatro sanatçısı intihar etti
Sinema ve tiyatro sanatçısı Yaman Tarcan, intihar etti.
 
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kayyım uygulaması milletin ortak talebidir
Oylum Demiray
Oylum Demiray
Terörle mücadelede ‘Sri Lanka modeli’
Yavuz Münir Saatçi
Yavuz Münir Saatçi
Narman örneği ve siyasetin dibe vurma sebebi
Dağıstan Türkmen
Dağıstan Türkmen
Atatürk düşmanlığının altında yatan ne?
Dilek Yılmaz
Dilek Yılmaz
Atatürk gerçek bir Müslüman
İzzet Sevimli
İzzet Sevimli
Bu ülkeyi partiler düzeltemez...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri